birin parçalanmış toplamından
beliren sinerji farklıydı
özünden örgütlü yığında
fraktallar görse inanmasındı
ne bilmediğini bilmediğinden
Olasılıkları belirleyen fikirler...
Mutlak sıfıra yaklaştığımızda, maddenin reolojik (akışbilimsel) özelliklerinde sıradışı bir değişim yaşanır. Süperakışkanlık dediğimiz durum ortaya çıkar ve viskozite sıfıra dayanır. Enerji yitiminin de sıfıra dayandığı maddenin bu 5. halinde, akışa direnç göstermeyen süperiletkenlik oluşur.
Ölçüm aletlerimiz ile şu ana kadar ulaşabildiğimiz en yüksek kesinlik sınırlarından belki de en önemlisini, zamanı en doğru ölçmeyi amaçlayan atomik saatler sağlıyor. Yaklaşık 500 THz yani saniyede 500 trilyon kere tikleyen ibre olarak iterbiyum (Yb) atomunun kullanıldığı son teknoloji optik atomik saat, 2.1x10-16 kesinlik ile, evrenin bilinen yaşı boyunca şimdilik sadece 100 saniye kadar sapıyor. Atomik saat teknolojisindeki güncel hedef ise 14 milyar yılda 1 saniyelik sapma.
Deneyle kanıtlanamayacak olguları, çeşitli dogmaları ve asla değişmeyeceği kabul edilen mutlak değerleri mutlak hakikat olarak kabul eden, bunları inceleme, tartışma yahut araştırmaya ihtiyacın olmadığını savunan anlayışa dogmatizm denir. Dogmatizmin olduğu yerde yaratıcı, hür ve özgün düşünmeye yer yoktur. Şartlanmış mantığımızı yıktık, bunun pratiğini kazandık mı, düşünmeye başladık demektir. Düşüncelerimiz belirlenimci yaratışımızın başlangıcıdır. İnançlarımız ancak geçici kabuller olarak değişime tabi oldukları sürece yaratıcı düşüncemize katkıda bulunabilirler. Bunun için, değişime ve harekete direnen, durgun hale gelen inançlarımızı yeniden gözden geçirmeliyiz.
Einstein, "Tanrı zar atmaz" diyerek tesadüflerin sadece bilgi ve idrak eksikliğine dayalı olduğunu, görünen belirsizliğin ardında kesinlikle yasalara bağlı, bilimin henüz keşfedemediği bir düzen olduğunu savunmuştur.